Çöller, büyük ve çok kuru toprak parçasıdır. Coğrafyacılar, ‘gerçek’ bir çölün, yılda 250 mm’den daha az yağış aldığını belirtirler. Ama yine de bir çöle düşen yağmur oranı, her yıl yüksek oranlarda değişir ve bunu önceden tahmin etmek zordur. Bir çöle bir yıl çok fazla yağmur yağabilir; ancak aynı çöle sonraki yılda hiç yağmur yağabilmektedir. Çölde yaşayan insanların ve diğer vahşi yaşamın değişen koşullara ayak uydurmaları gerekir.
Aşağıdaki harita, çoğu çölün, Yengeç ve Oğlak dönencelerine yakın olduğunu göstermektedir. Bu çöller, güneşin bulutsuz bir havada devamlı olarak parladığı sıcak çöllerdir. Gece olduğunda, temiz gökyüzü sıcaklığın yok olmasına ve havanın şaşırtıcı biçimde soğumasına yol açar. Kıyı bölgelerinde, çöle gece sis çökebilir ve bazen güneşin doğuşuyla çiy düşebilmektedir.
Dünyanın başlıca çölleri.

Orta Asya çölleri, dönencelere yakındır. Rüzgârın kuru estiği iç kesimlerde yer alır. Gobi gi- bi çöller, yazın sıcaktır ve kışın sert bir soğuğu vardır. Ayrıca, Antarktika ve Grönland gibi kutup bölgeleri de, bazen sadece yılda 130 mm yağış alır. Bu bölgeler, soğuk veya kutup çölleri olarak bilinmektedir.
Çöl topografyaları
Çoğu sıcak çöller sadece küçük bir bölümü kumla kaplıdır. Örneğin, Sahra Çölü’nün sadece yaklaşık onda biri kumla kaplıdır ve ve çoğu diğer sıcak çöllerde bu oran daha da azdır. Geri kalan çöl alanları, çakıl, kaya ve dağlık alanlarla kaplı geniş düzlüklerdir. Bu bölgelerde, rüzgâr, kumu uzun mesafelere taşır ve kum tepeleri hâlinde yığar.
Bu kum tepeleri, sürekli hareket hâlindedir; rüzgâr bir taraftan kum tepelerini havaya kaldırır ve dik olan diğer taraftan aşağı yuvarlar.
Bazı eski çöl topografyaları, rüzgâr ve suyla bin yıllardır aşınmışlardır. Rüzgârla kalkan kum, kayaların yumuşak katmanlarını aşındırır. Dağlar rüzgârla aşınır ve Arizona’daki (ABD) gibi ilginç, yassı tepeli yüksek kayalık şekilleri oluşmaktadır. Su, çölü şekillendirmede önemli bir rol oynar. Fırtına çıktığında su, kuru vadilerden sürüklenir ve toprağa akar. Su, kayalık yüzeyi aşındırarak dik yüzeyli geçitler, geniş kaya ve çakıl düzlükleri oluşturur.
Genişleyen çöller
Dünyanın bazı bölgelerinde, özellikle Sahra çevresinde, çöl alanları genişlemekte ve kendilerini çevreleyen verimli alanları yok etmektedir. Bu sürece, çölleşme adı verilmektedir. Bunun başlıca nedenleri, çiftlik hayvanlarının aşırı otlatılması, genellikle yakmak için ağaçların kesilmesi ve uzun süren kuraklıktan kaynaklanan iklim değişiklikleridir. Yeşillik alanlarda hayvanlar otlatıldığında ve ağaçlar kesildiğinde çöl toprakları kuru ve tozlu hale gelir. Bu da toprağın erozyona yatkın hâle gelmesine neden olur.
Bazı yeni oluşmuş çöl alanlarını tarıma elverişli hâle getirmek amacıyla, erozyonu önlemek için ağaç dikimleri yapılmıştır. Çiftçilere yeni çiftçilik yöntemleri, öğretilmekte ve çiftçiler, hayvan sürülerinin sayılarının azaltılması konusunda teşvik edilmektedir.
Afrika’nın güneybatısındaki Namib Çölü gibi kıyı şeridi çöllerinde sis, küçük hayvan ve bitkiler için en güvenilir su kaynağıdır.
Şili’deki Atacama Çölü’nün yüzeyi çatlamış çamur hâlindedir. Bugüne kadarki en uzun kuraklık dönemi Atacama’da gözlemlenmiştir. Bu kuraklık, 1971 yılına kadar 400 yıl sürmüştür.
Çöl rekorları
En büyük sıcak Sahra Çölü, 8,4 milyon km
En yüksek sıcaklık Libya’da 1922 yılında kaydedilen 58°C
En uzun kuraklık Şili’nin Atacama Çölü, 400 yıl
En yüksek kum tepesi Doğu Cezayir, 430m
Çöllerde, su bulunan veya suyun yüzeye yakın olduğu yerlere vaha adı verilmektedir. Buradaki toprak verimli olabilir. Ağaçlar, çalılar ve ekinler, kökleri suya ulaştığı için gelişebilmektedir.
Çöl insanları
Bir zamanlar sıcak çöllerin tek yerleşim alanları, vahalar ve çöllerden geçen nehirlerin (Nil Nehri gibi) vadileriydi. Günümüzde, çöllerde muhtemelen bu güne kadar olduğundan daha fazla insan yaşamaktadır. Petrol yatakları ve uranyum gibi değerli mineraller bulundukça veni verle simler oluştu. Su, bu yerleşimlerde derin kuyulardan çıkarılmakta veya boru hatları ve tanker- lerle taşınmaktadır.
Geleneksel çöl sakinlerinin çoğu, hayvanlarına otlatacak alanlar arayan göçebelerdir. Göçebeler, genellikle çadırlarda yaşar veya ulaştıkları her yeni yerde barınaklar yaparlar. Arap ve Sahra çöllerinde, Bedevi halkı, satışa sundukları deve, kuzu ve keçilerini otlatır. Kalahari’de yaşayan Bushmen ve Avustralya’da yaşayan Aborijinler gibi göçebe halklar, su bulma konusunda özel yeteneklere sahiptirler. Çöl bitkileri ve hayvanlarıyla beslenerek yaşamlarını sürdürürler.
Çölde vahşi yaşam
Çöllerdeki bitki ve hayvanlar Çöllerdeki bitki ve hayvanlar, sıcak çölün sert koşullarında hayatta kalabilmek için benzer zorluklarla karşı karşıya yaşarlar. Birçok hayvan sıcaktan, gündüzleri uyuyarak korunur ve geceleri yiyecek arar. Böcekler ve diğer hayvanlar, kumu barınak edinirler. Büyük hayvanlar da bir ağacın veya kayanın altında serin bir gölge ararlar.
Çölde vahşi yaşam ayrıca, uzun bir süre çok az suyla veya susuz devam etmek durumundadır. Develer su içmeden birkaç hafta yaşayabilirler. Yağı, hörgüçlerinde depolar ve bu depolanmış yağı parçalayarak suya dönüştürürler. Birçok çöl bitkisi saplarında, yapraklarında veya köklerinde su depolar. Bazıları, yaprakları aracıliğıyla kaybettikleri suyu en aza indirgeyecek, kalın ve mumlu bir maddeyle kaplıdır.
Etli saplarında nem barındıran kaktüsün kuru çöl havasında su kaybetmemesi için ince kılçıkları vardır.
ABD’de bulunan Arizona’nın Sonoran Çolü’nde vahşi yaşam
1 Çakal
2 Road runner
3 Keseli fare
4 Kır tavşani
5 Gila ağaçkakanı
6 Gila canavari
7 Kara kurbağası
8 Elf baykuşu
9 Saguoaro kaktüsü
10 Zıplayan cholla
11 Ocotillo